Sosyal Medya

Makale

''Müslüman olmak Müslüman’ca düşünmek için yeter şart değildir''

Modern kültür müslüman zihni iÄŸdiÅŸ etmiÅŸ durumdadır. Hem müslüman hem liberal, demokrat, milliyetçi vs. olabiliyorlar. Bunu da siyaset din ayrımı üzerinden temellendirmeye çalışıyorlar. LaikliÄŸin tam da siyaset din ayrımı üzerine kurulmuÅŸ bir kültürün sonucu olduÄŸunu unuturcasına… Elbette ki insanlar diledikleri ÅŸekilde inanma hürriyetine sahiptirler. Ve bunu deklare de edebilirler. Ancak kiÅŸi ilahi menÅŸeli bir dinin müntesibi olduÄŸunda, artık onu dilediÄŸi ÅŸekilde yorumlama hakkına sahip deÄŸildir. Çünkü orada teslimiyet ve baÄŸlılık esastır. 

Müslüman olduÄŸunu dile getiren insanlar, din’i hayatın belirli bir alanına hapsederek kendi siyasi görüşlerini dile getirmekten imtina etmiyor ve bunun müslümanlıklarına zarar vermediÄŸini düşünüyorlar. Bu mümkün, kendisi öyle düşünebilir. Ancak baÅŸlığa aldığım müthiÅŸ vecizede Abdurrahman Arslan ‘Müslüman olmak, müslümanca düşünmenin teminatı olamaz’ diyerek önemli bir uyarıda bulunuyor. 

Yani dininizi ciddiye alıyorsanız önünüze sürülen her fikri yapıyı öyle hemencecik kabul etmeyin, sonra dininizin elinizde kalmadığını görme bahtsızlığına uÄŸrayabilirsiniz… Müslüman veya Ä°slam kelimelerinin önüne-arkasına batılı siyasal kavramları ekleyerek müslüman kalınacağı zehabı varsa, bu yanlıştır. Müslümanlık bir ek kabul etmeyecek kadar asil bir duruÅŸtur. Batılı indirgemeci hastalığı olan özdeÅŸleÅŸtirmeci zihin iflas etmiÅŸ durumdadır. Bu yüzden Ä°slami kavramların içeriÄŸinin boÅŸaldığını ifade ederken, kendi siyasi yaklaşımına dini bir meÅŸruiyet arayışında bulunuyor. Bu aslında tam olarak dinin istismarı meselesidir. 
İnsan, savunduğu siyasi görüşü kendisi adına savunmalı ve onu net bir şekilde dile getirmelidir.

Kürtlerin yada Türklerin, milliyetçilik yaparak dini kavramlara yönelik itirazlarını anlayabiliriz. Çünkü onlar müslümanlıklarını Kürtlüklerinin yada Türklüklerinin arkasına atmışlar, ancak bunu izah edemedikleri için ümmet, kardeşlik gibi müslümanlığın olmazsa olmaz kavramlarının içerik boşaltımına uğradığını söyleyerek kendi haklılıklarına paye aramaktadırlar. Benzer bir durumun, batılı seküler kültürün başat öğe olarak kabulunü savunan kesimlerde de olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Örneğin insan hakları, özgürlük ve demokrasi vurgusu, doğal hukuk gibi nosyonlara sığınarak dinin siyasi ve toplumsal alanın dışına itilmesi ya da en azından kamu yaşamında farklı düşüncelerin varlığının meşruluğu uğruna dine sadece sivil alanda yer açma çabalarında bunu gözlemekteyiz.

Bir paradigma kendi kavramları ile bir siyaset, sosyoloji ve psikoloji inÅŸa eder. Ödünç kavramlarla bu gerçekleÅŸtirilemez. Bu yüzden kiÅŸi ya müslümandır, müslümanlığın bütün unsurlarını içinde taşıyarak müslümanlığını yaÅŸamının en temel gayesi yapar yahut deÄŸildir, o zaman dilediÄŸi ÅŸekilde düşünme ihtiyarını kullanmış olur. Bu konuda bir cebir veya baskı söz konusu deÄŸildir. Ancak müslümanları aldatmak ya da kendi meÅŸruiyet zeminini inÅŸa adına müslümanların kafasını karıştırma haklarının olmadığını belirlemek zorundayız. 

Dini alan gri alan deÄŸildir. Din açık ve net talepleri taşır. Bu açık ve net taleplere evet diyen o dinin müntesibi haline gelir. Bunun yaÅŸamına kattığı güzellikler ve riskler eÅŸ deÄŸerdir. O yüzden yorum üzerinden veya taktik stratejik unsurlar üzerine dini dileyen dilediÄŸi ÅŸekilde yorumlama hakkına sahip deÄŸildir. Müslüman olma, Allah’ın kendisine Kur’an ve peygamber aracılığı ile gönderdiÄŸi ahlaki, hukuki düzenlemeye baÄŸlı olduÄŸunu deklare etmekliktir. Böylece kendisi için çizilen sınırlara riayet etmeyi peÅŸinen tercih ettiÄŸinden ona özgürlük alanı tanınmaz, bu ontolojik deÄŸil tabii ki epistemolojik bir tutumdur. Ancak bu tutum onun müslüman olma ya da olmama halini belirginleÅŸtirir.
Kafa karışıklığını artık bir tarafa bırakmak ÅŸart…

Müslümanlık ile herhangi bir başka düşünce eklemlenemez. Batılı paradigmayı oluşturan düşünüş biçimleri de buna dahildir. Çok sükseli, ortak insani değerler gibi ne idüğü belirsiz kavramlarla meşruluk arayışları bir çözüm oluşturamaz. Çünkü aklı kutsallaştıran ve pagan olmayı bir yaşam tarzına dönüştüren batı/batılı kavramlarla üretilen düşünce ile müslüman olma hali arasında hiçbir ilişki kurulamaz!

Böyle düşündüklerini ve bunun müslümanca olduÄŸunu söyleyenler olacaktır tabii ki… Ama baÅŸkalarının bunun müslümanca olmadığını söyleme haklarını da peÅŸinen kabullenmiÅŸ olurlar…

Maksadım kimseyi incitmek deÄŸil. Müslümanlık benim inhisarımda da deÄŸil. Ama ben bir müslüman olarak bu kafa karışıklığından muzdaribim… Kafalar netleÅŸerek kim neye inanıyorsa doÄŸru bir ÅŸekilde gereÄŸini yapsın ve sonuçlarına da adalet çerçevesinde katlansın… 

Müslüman olmanın ne olduÄŸuna dair ayetlerden bir demet sunmaya gerek yok! Çünkü bu satırları okuyanların çoÄŸu o ayetleri ezbere bilirler… Peygamberin örnek hayatı gözler önünde cereyan etmiÅŸ ve aynen bize kadar aktarılmıştır. ‘Müslüman olmak nedir?’ sorusu somut bir biçimde cevaplanabilmektedir. Yani bir muÄŸlaklık yok! 

Ama kafası karışık olanlar, sürekli sanki bir muğlaklık varmış gibi kendi yorumunu kutsallaştırmaktadır. Bunu bilerek ya da bilmeyerek yapmak meseleyi ortadan kaldırmıyor. O yüzden yorum karakterli bir din algısı zorunlu olarak göreceliliği benimseyecektir. Fakat bu benimsenen şeyin kendisi müslümanlık mıdır, o da hep tartışılacaktır. O yüzden din ve dini alan üzerinde vukufiyetle düşünmek zorunlu... Çünkü sadece sizin zihniniz değişime uğramıyor sizi takip edenlerin zihnini de dumura uğrattığınız için sorumluluğunuz daha da artmaktadır.

Samimiyet her zaman önemlidir. Din ise tam olarak samimiyettir… Mevcut siyasi sorunları, konjonktürel durumları veya çıkar iliÅŸkilerini hesaba katarak dini alanla ilgilenmek bir samimiyetsizliktir. Ä°slami hiçbir kavramın içeriÄŸi boÅŸaltılamaz! Çünkü din Allah’ın dinidir ve onun koruyucusu da O’dur. O tanımlamayı yapmış ve kimin hangi ÅŸartlar müvacehesinde müslüman olacağını belirlemiÅŸtir. 

Evet, kesinlik arayışı bugün çok daha elzem... Müslüman aydın ve entelektüeller de bunun farkında olmalı ve saflar netleÅŸtirilmeli ki kimin nerede durduÄŸu belirginlik kazansın…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.